1.GİRİŞ
Önceleri botanik adına (Prunus persica) bakılarak şeftalinin anavatanının İran yada Kafkasya olduğu sanılmaktaydı. Ancak zamanla yapılan araştırma çalışmaları, yabani şeftalinin İran’da asla bulunmadığını göstermiştir. Bununla birlikte, anavatanının da Doğu Asya ve Çin olduğu belirlenmiştir (Orta Çin).
Şeftali, dünya üzerinde çok geniş yetişme alanına sahip bir meyve türüdür. Avrupa’nın İngiltere ve kuzey memleketleri (Finlandiya, Norveç, İsveç) dışında hemen her tarafında yetiştirilmektedir. Amerika’ya 16. yy.’ da İspanyol gemicileri tarafından götürülmüştür. Amerika'nın hem kuzey ve hem de güneyinde yetişmekte olup, Avustralya ve Yeni Zellanda’da en fazla yetiştirilen meyve türüdür. Afrika kıtasında da şeftali yetiştirilen alanlar her geçen gün genişlemektedir. Dünya üzerinde en büyük şeftali yetiştiricisi ülkeler sırasıyla; İtalya, ABD, Çin, Yunanistan, İspanya, Fransa, Rusya, Türkiye, Meksika ve Arjantin ‘dir (Anonim,1993).
Şeftali yetiştiriciliğinin hızla gelişmesinde;
- Çeşitlerin değişik ekolojilere uyma kabiliyetinin,
- Bu türün erken meyveye yatmasının,
- Tarımsal sanayiye önemli bir hammadde kaynağı oluşturmasının,
- Meyvelerinin gösterişli ve besin içeriği yönüyle zengin olmalarının büyük oranda etkisi vardır.
Öyle ki, 100 gr. taze şeftalide 7-12 gr. şeker, 0,7-1 gr. azotlu maddeler (Thiamin, Riboflavin, Niasin), 2-20 mg. C vitamini (Askorbic asit) ve değişik oranlarda A ve B vitaminleri bulunmaktadır.
Ayrıca yıl içerisinde devamlı olarak 5 ay pazara taze şeftali sevketmek mümkündür. Çünkü çok erkenci ve geçci olmak üzere 70’in üzerinde olgunlaşma tarihi farklı şeftali çeşidi ülkemize girmiş bulunmaktadır.
Şeftali taze olarak tüketildiği gibi; meyve suyu konsantresi, pulp olarak, kurutularak ve derin dondurma yöntemleriyle uzun süre saklanabilmektedir. Ayrıca reçel ve marmelat gibi mamûl hale getirilebilmekte, bu yöndeki sanayiye hammadde teşkil etmektedir.
Türkiye’de; Muş, Ağrı, Sivas, Yozgat, Siirt, Van, Bingöl gibi birkaç il dışında her yerde yetişebilmektedir. Yine, bu illerinde iklimsel olarak muhafazalı yerlerinde yetişebildiği görülmektedir. DİE verilerine göre,1997 yılında Türkiye’deki şeftali üretimi 355.000 ton ve ağaç sayısı da 10.970.000 adettir.Ağaç sayısı ve üretim yönüyle de, Marmara Bölgesi (Bursa başta olmak üzere) lider konumundadır.
2. EKOLOJİK İSTEKLERİ
2.1. İklim İstekleri
Şeftali değişik iklim şartlarına uyabilen bir meyve türüdür. Ekvatorun kuzey ve güneyinde 25-45 enlem dereceleri arasında yetiştirilebilmektedir. Normal yetişebilmesi için en uygun rakım 500-600 m. arasıdır. Sıcak iklimlerde 1500 m.’ye kadar yetiştiği görülebilir. Ülkemizde; sıcak iklim Akdeniz Bölgesi, ılıman iklim Marmara Bölgesi ve soğuk iklim olan Doğu Anadolu Bölgesi’nde yetişebilmektedir. Ülkemizde çok geniş bir ekolojide yetiştirilmektedir.
Şeftali yetiştiriciliğini sınırlayan çeşitli iklimsel faktörler mevcut bulunmaktadır. Bunların başında düşük kış sıcaklıkları, çeşitlerin kış soğuklama ihtiyaçları, ilkbahar geç donları ve düşük yaz sıcaklıkları gelmektedir.
2.1.1. Düşük Kış Sıcaklıkları: Kış sıcaklığının –18 ve –20 °C ye düştüğü zamanlarda gözler ve yıllık sürgünler donar. Sıcaklık –25 °C ye düştüğünde ise ağaçlar tamamen donabilir. Bununla birlikte, oluşabilecek düşük sıcaklığın süresi donun olduğu dönemlerdeki ağacın fizyolojik durumu, havadaki nem miktarı gibi faktörlerde ağacın dondan etkilenmesinde önemli rol oynar. Redhaven çeşidi dona en fazla dayanıklı olup, bunu J.H.Hale ve dixired çeşitleri izlemektedir.
2.1.2. Kış Soğuklama İhtiyaçları: Şeftalinin değişik çeşitler bazında 250 ile 1250 saat arasında kış soğuklama ihtiyaçları vardır. Ağaçlar kış soğuklama ihtiyaçlarını tamamlayamadıkları zaman, çiçekler ve çiçek tomurcuklarını silkerler. Çiçeklenme gecikir
Yukarı Çık
|